Edebiyatın farklı alanlarında başarılı eserlere imza atan Anton Çehov aynı zamanda modern öykünün yaratıcılarından biri olarak kabul edilir. Çarlık Rusya’sının çökmekte olduğu 19. yüzyıl sonlarını, modernleşme sürecinin toplumsal sınıflar ve kuşaklar arasındaki uçurumu iyice derinleştirdiği, aristokrasinin çöktüğü bu dönüşüm ve belirsizlik dönemine kimi zaman keskin bir hiciv kimi zamansa hüzünlü bir gerçekçilikle yaklaşır. Bu yeni düzene ayak uyduramayan insanların dokunaklı, yalın gerçekliğini görür.
Sayfiyede, ayrıntılara düşkünlüğüyle bilinen Çehov’un karakterlerinin ruh durumlarını titizlikle çizdiği, hepsinde başka bir hayatı mercek altına aldığı otuz dört öyküden oluşuyor. Çehov’un ahlaki yargılara varmaktan kaçınarak, nesnel ve sevecen tavrını koruyarak, bazen de sadece susarak kaleme aldığı bu öyküleri birbiri ardına, soluksuz okuyacaksınız.
ANTON ÇEHOV,1860’ta, Taganrog’da,küçük bir taşra bakkalınınoğlu olarakdünyaya geldi.Ortaöğreniminden sonra liseyi kentte okudu. Yunan ve Latin klasiklerini temel alan biröğrenimgördü. 1879’da Moskova TıpFakültesi’ne girdi.1884’te çeşitlihastanelerdegörevalmaya başladı veBukalemun başlıklıilk öykü kitabı aynı yıl yayımlandı. Budönemde kısa oyunlar da yazdı veİvanov (1887) adlı oyunuyla dramtekniğialanında Rus tiyatrosuna büyük yenilikler getirdi. “Alacakaranlık” adlıöykü kitabıylaPuşkinÖdülü’nü kazandı.Bozkır (1888) başlıklıuzunöyküsüylebüyükbir yazar olarak tanındı veöykünün, Rusya’da yazınsal birtür olarakyerleşmesinisağladı.HastalığınarağmenDuçetka(1899),KüçükKöpekli Kadın (1899) gibiünlü yapıtlarını bu dönemde kaleme aldı.Vanya Dayı (1897),Üç Kız Kardeş (1900),VişneBahçesi(1903) gibi büyükoyunlarını hayatının son yıllarında yarattı.1904 yılında,eşi ve ünlü tiyatro oyuncusu OlgaKnipper’legittiğiBadenweiler’daölenÇehov, çarlıkdönemindekisiyasi çıkmazları,basit insanyaşantılarınıbüyüteç altına almaktaki ustalığı,Tolstoy’u hayran bırakan yalın ve ölçülü biçemi,gelenekselliğiaşan anlatımbiçimiyledünyaedebiyatının ustaları arasına katıldı.